Pazartesi, Şubat 20

Kürk Mantolu Madonna



Sadece çok sevdim. Bu kadar.

Sayfa: 164

Arka Kapak"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

Şevk Sarayı


Uzun zamandır bir kitabı yarım bırakmıyordum ama bırakmak zorunda kaldım. Aslında bunun sebebi ygs'ye odaklanmam. Biraz fazla ara verdim kitap okumaya ve bu yüzden aramıza soğukluk girdi bu kitapta. Ben de devam edemedim haliyle. Bir gün bu seriyi tamamen bitireceğim ama henüz değil.

Sayfa: 448

Arka KapakKahire Üçlemesinin ikinci kitabı Şevk Sarayinda Ahmet Abdülcevat ve ailesinin hikâyesi devam ederken artık ikinci kuşağın, yani çocukların -Yasin, Kemal, Hatice ve Ayşe-yaşamı ağırlık kazanıyor. Yasin'in evinin bulunduğu Şevk Sarayı Sokağı'ndan adını alan bu ikinci kitabın arka planında 1920'lerin sonundaki Mısır ve Kahire de yerini koruyor.
Kahire Üçlemesinin birinci kitabı Saray Gezisi üzerine yazılanlar:
Necip Mahfuz Saray Gezisi'nde, her bir aile ferdinden etkileyici tiplemeler çıkarmayı bilmiş. Batı dünyasında ne ölçüde kavrandığını bilemiyorum, ancak bu ailenin, özellikle Ahmet Bey'in bizim toplumumuzda hâlâ bir karşılığı var. Din ve gelenekle modernleşme arasındaki gerilimin sürdüğü bir ülkede, elli yıllık gecikmesine : rağmen Saray Gezisi hâlâ güncel.