Salı, Nisan 9

Dorian Gray'in Portesi

Okuduğum her ne kadar çok iyi bir çeviri olmasa da bu kitap beni baya etkiledi. Cem Yayınları gibi bir şeydi sanırım. Aslında Can Yayınlarından veya orjinalini okumak isterim bu kitabın. Yine de eski bir kitap gördüm mü dayanamıyorum işte.

Geçen sene ya da ondan önceki seneydi sanırım. Filmini izlemiştim. İzler izlemez kitabını okumalıyım demiştim. Çünkü şu insanlardan biriyim, eğer o filmin kitabı varsa iki versiyonunu da mutlaka bilmeliyim. Eğer kitabı daha önce okusaydım ben yine gözümde filmdeki Dorian canlanırdı herhalde... Bilmiyorum. Çok güzel bir kurgu. Beni etkisinin altına alıyor ve kendime gelmemi zorlaştırıyor.

Okuyun bu kitabı. Ayrıntılı yorumu istediğim kitabını okuduğumda yazacağım. Kısmet.

Pazartesi, Nisan 8

Piç


Bir kitabı elime aldığımda hemen ilk sayfasına gelirim. Genelde arka kapağını okumadan önce bunu yaparım. Isınırsam eğer, kitabın geri kalanını da okurum. Gerçi bazı kitaplar için geçerli olmayan bir kural benim için ama bunda bir sorun olmadı. Şöyle başlıyor kitap:
"İnsanlık, kendini öldüren ilk insan tarafından ihanete uğramıştır. Ancak sadece zamanın lehine işleyen zamanla zekasının katili ve kurbanı olan insan, intihar etmeyi utanç verici bulmuştur."
Aslında bunun devamı var ama ben en çok bu iki cümleyle ilgilendim. Devamını da okuyabilirim diye kitabı hemen aldım. Uzun süredir kitap okuyamadığımdan dolayı, bitmesini de istemediğimden dolayı biraz yavaş okudum. Aslında yavaş okumadım. İki hafta elimde süründürdüm ve bir buçuk günde bitirdim. Her zamanki halim işte.

Kitabı okurken o karakterleri görebiliyordum. Film gibiydi. Her şey çok gerçekçiydi. Hakan Günday'ın diğer kitabında da olmuştu bu. Herkes de olmuyor ama olunca da tam oluyor. O kadar farklıydı ki. Onları sevdim, onlardan nefret ettim ama sonunda da üzüldüm.

Bu adamın diğer kitaplarını da okumalıyım. Kitap aşkımı geri kazandığıma göre buraya yeni yeni kitaplar okuyup yayınlayabilirim umarım.

not: sanırım filmi de çıkıyormuş. adı da "hiç"

Arka Kapak: Piçlerin çocukları olmaz.

Piçler, aşık oldukları kadınların kendilerini kurtaracaklarını düşünür. Oysa hiçbir kadın dünyaya bir piçi kurtarmak için gelmemiştir.

Piçlere sır verilebilir. Ölümleriyle son bulan sırdaşlıkları vardır.

Piçlerin cinsel hayatı düzensizdir.

Piçlerin bedenleri ve akılları, diğer insanlarınkilerin aksine nasırlaşmaz. Onların nasırlaşan tek yerleri ruhlarıdır.

Piçler sadece kendi aşklarına saygı duyarlar. En yakın dostlarının kadınlarına dil ve el uzatabilirler. Bu durumda piç tabii ki suçlu, ancak piçlik meşrudur. Piçler düzensiz hayatlarında düzenli olarak içki içerler. Belli sayıdaki kadehten sonra sarhoş olup sızarlar. Sızdıkları yerin adı huzurdur.

Piçlerin babalarıyla olan ilişkileri mezar taşı kadar soğuk, yeni dökülmüş kan kadar sıcaktır.

Piçler insan öldüremedikleri, ağır suçlar işleyemedikleri, korkak ve hain oldukları için yaşadıkları yerleri zorunlu kalmadıkça terk edemezler.

Piçin davranış ve tercihlerini sadece bir başka piç kabul edilebilir olarak değerlendirir ve "Neden?" diye sormaz. "Neden" sorusu piçliği yok eder.


Sayfa: 224