Pazar, Eylül 25

Supernatural - bir daha asla

Cidden bir daha asla supernatural kitabı okuma gibi bir hata yapmayacağım. Daha fazla sıkıcı olamazdı! En iyisi sen benim favori dizim ol, olur di mi?

Normalde sıkı bir supernatural hayranı olmama rağmen bu kitapta anlatılan bölümü bir türlü çıkaramadığımı söylemek istiyorum. Aklımda yok böyle bir şey. Bazı bölümlelrde aydınlanma oldu gibi geldi ama sonrası yok. Kesinlikle anlatımı sevmedim. Dean çok kasıntı geldi, oysaki öyle değil! En sevdiğim karakter o. Ama dediğim gibi anlatımdan olsa gerek bana çok sıkıcı geldi. Alt tarafı iki yüz doksan sayfalık kitap hiç bitmeyecekmiş gibi geldi. Bu kitabın bana en çok kattığı  şey; son üç sayfa oldu açıkçası. Şöyle ki;




Birçoğunu henüz bilmiyorum. Adını duymadıklarım dahi var ama Supernatural'ın zevkine güvenim sonsuz. Eeh kendime yeni bir uğraş çıkarmış oldum.

not: ilk önce kayıp sembole başladım ama çok illuminati tarzı geldi. sıktı. bende supernaturalı bitirdim fakat bugün yeni bir kitap aldım; uçurtma avcısı. onu okumayı hepsinden çok istiyorum!

Sayfa: 295

Arka Kapak: Sam ve Dan'in annesi, esrarengiz ve şeytani bir güç tarafından tam yirmi iki yıl önce öldürülmüştü. O günden sonra Sam ve Dan'in babası, Amerika'nın arka sokaklarında, karanlık köşelerde yaşayan doğaüstü yaratıklar hakkındaki her şeyi iki kardeşe öğretecekti, nasıl yok edileceklerini de...
Sam ve Dan, New York'a sıradan bir perili ev olayı için gelmişti. En azından başta böyleydi. Çünkü bir rockçının evinde inleyip duran hayaletten çok daha önemli, büyük ve ölümcül şeyler de olup bitiyordu etrafta. İki üniversiteli öldüresiye dövülmüştü ve dahası, saldırgan tek kelimeyle 'tuhaftı. New York gerçeğini bile aşan acayiplikte bir cinayet meselesi de vardı. İki kardeşin, kendilerini Edgar Allan Poe'nun tüyler ürpertici öykülerinden esinlenen bir katliam zinciri içinde bulması uzun sürmedi.
Ele geçirdikleri her ipucu, onları Poe klasiklerinden birine götürüyordu. Şimdi, öykünün sonunu yeniden yazmaları lazımdı. Zira var olan sona göre katil, iki kardeşin işini sonsuza dek bitirecekti.
Sam ve Dan, nasıl öldüreceklerini öğrenerek büyümüştü. Kötülüğün peşine düşecek güce sahiptiler.
"New York'un arka sokaklarını hiç bilmesem de, Wİnchester kardeşlerle kendimi Bronx'un orta yerindeymişim gibi hissettim."
"Supematural hayranlarını ancak bir sonraki romana kadar avutabilecek, so-luksuz bir hikaye."
Keith R.A. DeCandido'nun otuzun üzerinde romanı ve birçok hikayesi var.

Cumartesi, Eylül 17

Sıradaki kitaplar

Elimde birkaç tane kitap var. Birkaç tanesi okuma isteği uyandırmayan, birkaçı ise biraz okuyup bıraktıklarım. Şimdi yazacaklarımın hepsini okumayı planlıyorum. Sırasıyla olmayacak elbette.
  • Dan Brown, Kayıp Sembol
  • Sandy Tolan, Limon Ağacı
  • Oğuz Atay, Tutunamayanlar
  • Elif Şafak, Aşk
  • Steinbeck, Gazap Üzümleri
  • Keith R.A. DeCandido, Supernatural - Bir daha asla
Pes etmeden sevmediklerimi dahi okumaya söz veriyorum. Derslerimi de bahane etmeden vakit ayıracağım.Ayrıca ben Supernatural'ı çok severim fakat kitabı çok sıkıcı. Neden böyle Allah'ım? Neyse söz sözdür.

Hit it.

Azap


Aslında bu kitap Düşüş'ün ikinci kitabı... Benim en sevdiğim ikinci seri kitap olmakla beraber içinde fantastik öğeler yer alıyor. Demeyin keyfime yani. 
İlk kitabını geçen sene okumuştum. İkincisini okumayı o kadar istiyordum ki, her gördüğüm yer de açıp karıştırıyordum içini. İşte bir türlü almak nasip olmamıştı. İki hafta önce abim getirdi kitabı isteğim üzerine ve ben yeni bitirdim. Biraz yavaş okudum çünkü bitmesini istemiyordum. Üçüncü kitabını da seneye almak gibi bir salaklık yapmak istemiyorum. Anca bunun için iki haftamı ayırabildim ama anca o kadar oldu. Sonunda bitti.

Kitabı tanıtırken ipucu veya herhangi bir şey anlatmıyorum konusuna dair. O yüzden kısa kısa ne hissettiğimi falan yazmakla yetiniyorum. Sadece bir şey daha demek istiyorum.

İlk kitabını okurken bunu çok dinlemiştim.
you are the only expection

Sayfa: 400
Arka Kapak: Cennetten kovulan bir melek olan erkek arkadaşı Daniel'dan ayrı kalan Luce için hayat cehennem azabından farksızdır. Birbirlerine kavuşmaları sonsuzluk kadar uzun sürmüştür ancak Daniel ona gitmek zorunda olduğunu söyler.
Daniel Luce'u öldürmek isteyen ölümsüzleri - Sürgünleri - yakalayana dek geri dönmeyecektir. Luce'u Kalifornia'nın kayalık kıyı şeridindeki bir okula, sıra dışı yeteneklere sahip öğrencilerin, düşen meleklerin ve insanların çocukları olan Nefilimlerin bulunduğu Shoreline'a gizler.
Shoreline'da Luce gölgelerin ne olduğunu ve onları önceki hayatlarına açılan bir pencere olarak nasıl kullanacağını öğrenir. Luce kendisini geliştirdikçe, Daniel'ın ona her şeyi anlatmadığına dair şüphe duymaya başlar. Daniel ondan bir şeyler gizlemektedir… Tehlikeli bir şeyler.
Ya Daniel'ın çizdiği geçmiş tam olarak doğru değilse? Ya Luce'un başka biriyle birlikte olması gerekiyorsa?

Pazar, Eylül 4

Aklından Bir Sayı Tut

                          

Bir buçuk aydır elimde dolandırdığım bu kitabı sonunda bitirmiş bulunmaktayım. Bir yandan üzücü bir yandan sevindirici bir şey bu. Neden üzücü diye sorarsanız beraber yattık beraber kalktık -kapağındaki hafif deforme bunu kanıtlıyor olsa gerek-, her yerde yanımda onu götürdüm falan... Sevindirici ise buna rağmen kitabı bitirmem. Maymun iştahlıyımdır biraz ve tahammül edemediğim bir şeyi bırakırım anında.

Herkese baya ekşınlı gelen bu kitap bana aşırı sıkıcı geldi. Neyseki 475 sayfalık bu kitap, 350 civarı bana güzel göründü. Dün gece okumaya başladım 'artık biticek bu kitap!" diye piknikte bile okudum. İşte dediğim yerden sonra baya güzeldi ama ondan öncesi aşırı sıkıcıydı.

Bir kitabı daha böyle bitirdim.

Sayfa: 480

Arka Kapak: Bir adam, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: "Aklından herhangi bir sayı tut. 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı." Adam öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: "Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin... Küçük zarfı aç."

"Aldıklarını geri vereceksin
Vermiş olduklarını aldığın zaman.
Biliyorum ne düşündüğünü,
Ne zaman uyuduğunu,
Nereye gittiğini,
Nereye gideceğini.
Seninle bir randevumuz var,
Bay 658."

Sıradanlıklara meydan okuyan, anında başınızı döndürecek ve ilgi çekici karakterlerinin kalp atışlarını tüm gerçekliğiyle hissedeceğiniz bir kitap "Aklından Bir Sayı Tut" kolay kolay unutmayacağınız bir roman.

Cuma, Eylül 2

Açlık Oyunları Serisi


Her ne kadar 'okudum hayatım değişti' dediğim bir kitap henüz olmadıysa da 'okudum ve unutamıyorum' kısmına sahibim. Açlık Oyunları serisi de 'okudum ve unutamıyorum' kısmında...

Duygusal birisi olmamama rağmen bu kitaptaki Katniss ve Peeta'nın aşkı beni etkilemedi değil. Tabii bu kesinlikle sadece aşk kitabı değil. Baya maceralıydı. Ateşler içindeki Katniss Everdeen'ın başlattığı devrim. Sanırım en çok etkilendiğim buydu. Tabii bir de etkilendiğim kitapların kapakları. Basit bulmadım aslında, hoş buldum ama bir mesajın olduğunu da ilk başta anlamadım.


Doğrusu okumasaydım anlamazdım da bir bakıma.
Okuyan bilir, alaycı kuş Katniss'i simgeliyordu iğnesinden dolayı. İlk başta alaycı kuş dairenin içinde hapsolmuş durumda, sonra yavaşça özgür oluyor ve en sonunda Alaycı Kuş (Katniss) özgür! Çok zekice.

Ayrıca bu serinin filmi çıkacakmış tek film halinde. Filmin çıkması hakkında hiç konuşmayacağım, sadece tek filme bu üç kitabı nasıl sığdıracaklar merak ediyorum. Olay Twilight'a dönmese iyi olur. Sevdiğim sahneler hep kayıptı ve çok değiştirmişlerdi.

Yine de merak ettiklerimi buradan bakıyorum. Son olarak kısa bir film koyacağım. Bu sadece canlandırılmış, karakter Katniss ve Rue değil.

<iframe width="640" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/YOoYp0L-zxg" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>