Salı, Kasım 8

Saray Gezisi


Aslında bu kitabı arka kapağıyla birlikte koymak istiyordum ama internette aramaya üşendim. Bir de ben çekemedim, çünkü fotoğraf makinem yanımda değil. Şimdilik böyle olsun.

Bu kitabı çok sevdim. Nedenini açıklayamıyorum pek ama sevdim. Okurken birisinde kendimi bulduğumu itiraf etmeliyim. Herkesin bir kusuru var. Bende kendimi orada gördüm sanki. Birçok şeyi fark etmemi sağladı. Gerçekten güzeldi. İyi ki ingilizce öğretmenim bu kitabı okumam için bana verdi. Epey kalın ama okudum işte. Biraz yavaş okudum. Olsun, hemen okumak önemli bir şey değil. Ben biraz sindire sindire okudum. Evet.

Bu kitabın baş karakteri olan Ahmet Bey'i epey yadırgadım. Güya dini bütün bir insan gibi görünmesine rağmen dini kirleten insan rolünü gayet iyi üstlendi. Ayrıca nankör ve gayette çirkin özellikleri olan bir insandı.
Bunun yanı sıra benim en sevdiğim karakter on yaşındaki Kemal'di kuşkusuz. Çok saftı. Her şeyden habersizdi. Beni epey de güldürdü. 

Bu kitabı sevdim sadece. Çok.

Arka Kapak: Mahfuz'u dünya romancılığının doruklarına taşıyan; bir ailenin üç kuşağının anlatıldığı üçlemenin ilk kitabı Saray Gezisi'nde,1990'ların ingiliz işgali altındaki Kahire'sinde yaşayan bu aileyi tanırız: Karısına ve çocuklarına karşı son derece katı, despot biriyken, evin dışında, şakacılığıyla, kibarlığıyla tanınan ve erotik zevkler peşimde gittiği gece âlemlerinin aranan siması Ahmet Bey. Namuslu bir kadının, yanında kocası ya da yetişkin oğulları olmadan sokağa çıkmasının hoş karşılanmadığı bir toplumda, ev hapishanesinin gönüllü mahkumu Emine Hanım. Ve çocukları.

Hiç yorum yok: